- Elini ve ağzını yıkamaktır. Zirâ âhiret azığı olan ibâdet için yemek yemekten önce el ve ağzını yıkamak; ibâdetten önce abdest almak gibi olur. Aynı zamanda elin ve ağzın temizliğine sebep olur. Hadiste gelmiştir ki: “Yemekten önce elini ve ağzını yıkayan kimse fakirlikten emin olur.”
- Yemeği sofra (yemek örtüsü) üzerine koymak, masa ve yemek tahtası üzerine koymamalıdır. Zirâ Peygamberimiz böyle yapmıştır. Çünkü sofra seferi hatırlatır. Sefer de âhireti hatırlatır. Bir de sofra, masa ve tahta sofradan tevazuya uygundur. Yemeği tahta sofraya (veya masaya) koymak caizdir. Zirâ böyle yemek yemek hakkında nehiy yoktur. Fakat geçmiş büyükler, Peygamberimiz sofra üzerinde yemek yediği için, bunu âdet edinmişlerdi.
- Güzel oturmaktır, sağ dizini kaldırıp sol ayağı üzerine oturarak yemek yemeli, yere dayanarak yememelidir. Peygamberimiz buyurur ki: “Ben bir şeye dayanarak yemek yemem. Zirâ ben kulum, yemeği diğer kullar gibi yerim.” (Buharî, Ebû Cafer’den)
- Yemeği ibâdete kuvvet bulmak niyetiyle yemeli, şehvetler için yememelidir. İbrahim bin Şeyban (r.a.) buyurur ki: “Seksen yıldır şehvet için bir şeyi yemiş değilim.” Bu niyetin doğru olmasının alâmeti az yemek, çok yememektir. Zirâ çok yemek insanı ibâdetten alıkor. Peygamberimiz buyurur ki: “İnsana belini doğrultacak birkaç lokmacık yeter. Bu kadarıyla kanaat etmezse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini suya ve üçte birini de nefese ayırmalıdır.” (Tirmizî)
- Fazla acıkmadan yememelidir. Yemekten önceki en güzel sünnet acıkmadıkça yememektir. Zirâ acıkmadan yemek mezmum ve mekruhtur. Yemeğe aç oturan ve henüz doymadan yemekten el çeken kimse doktora muhtaç olmaz.
- Hazır olan yemekle kanaat edip nefis yemekler için zahmet çekmemelidir. Zirâ mü’minin gayesi ibâdete kuvvet bulmaktır, lezzet değildir. Yemeğe kıymet vermek, hürmet göstermek sünnettir. Zirâ insanı ayakta durduran odur. Yemeğe hürmet etmek demek, yemek için beklememek demektir. Hattâ namaz vaktinde bile yemek hazır ise, önce yemek yemeli, ondan sonra namaz kılmalıdır.
- Kendisiyle beraber yiyecek bir kimse olmadan yememelidir. Zirâ yalnız yemek iyi değildir. Yemeğe ne kadar çok el uzanırsa o kadar bereketli olur. Enes (bin Malik) buyurur ki: “Peygamberimiz hiçbir zaman yalnız yemek yemezdi.”
İmam Gazali / Kimyâ-yı Saâdet – 1nci Cilt/İkinci Rükün/Birinci Asıl