Gösteriliyor 16

Irkçılık ve Milliyetçilik üzerine…

İdrak yollarımızı iltihaplandıran konulardan birisi de milliyetçilik konusudur. Farkında olmadan da olsa bir çoğumuzun maalesef ırkçılıkla karıştırdığımız milliyetçilik konusu, son dönemlerde alttan alta ırkçılık temeline doğru yönlendiriliyor. Özellikle de Azerbaycan’ın topraklarının bir kısmını, Allah’ın lütfu ve bizim de yardımımızla işgalden kurtarmasıyla birlikte ortaya çıkan bu “kurtuluşu” sahiplenmek isteyen art niyetliler devreye girdiler. (Azerbaycan liderinin hanımının …

Selçuk Bayraktar’ın Nazım Hikmet Hayranlığı…

Selçuk Bayraktar, değeri ölmeden fark edilecek, iha ve siha gibi harika işleri ülkemize kazandıran ve inançlı bir insan olarak bildiğimiz birisi. Cumhurbaşkanımız’ın da damadı malumunuz. Millilik kavramının içini dolduran, kuru laftan ziyade somut ürünleri envanterimize katan bir isim. Ordumuzun ve dahi ülkemizin masaya güçlü oturmasının temelindeki askeri kabiliyetimizin en önemli isimlerinden. Etkileyici bir özgeçmiş, tek …

Artık “özgür” müyüz?

Müslümanlar olarak, dünyanın farklı yerlerinde zulümlere maruz kalıyoruz. Bu durum, Peygamber Efendimiz (a.s.m) döneminde de fiziksel şiddet, hakaret, ambargo dahil her alanda yaşanmıştı şimdi de maalesef yaşanıyor. Sadece bir kişi yani Efendimiz (a.s.m.) ile başlayan bu hak uğruna bedel ödeme, haktan taviz verilmediğinde, sosyolojik bütün dönemleri gölgede bırakacak şekilde bir aydınlanma destanına dönüştü. Şu anda …

CSO…

Aslında niyetim “Temel Dini Bilgiler” kategorisinde bir yazı eklemekti ama gördüğüm bir haber üzerine bunun da temel dini bir konu olduğunu düşündüm ve kategori “gündem” oldu: CSO… Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası… Haberin linki: https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/csonun-yeni-binasinin-acilisina-sayili-gunler-kaldi/2059455 Konunun özeti şu: Devletimiz bizim 83MİLYON AVRO ‘muzu, zaten anlamsız bir şekilde beslediğimiz orkestraları için bina yapmaya harcamış. Şimdi partizan kardeşlerimiz “sadece …

İkindi Serinliği…

En güzel sabahların uykularını, en dönülmez akşamların ufuklarını, bugünlerden ekilen amellerin yarınlarını ve daha nicesini verdiğimiz dünyadan; bir ikindi serinliği almak mümkün olmuyor çoğu zaman… Şöyle kütüphanenin yanındaki pencerenin tülünün hafif hafif sallandığı, güneşin eğik ışıklarının ağaç yaprakları arasından odada dalgalandığı, siyah beyaz bir fotoğrafın duvardan el salladığı… Yarınının sabahına kölelik planlanmamış, alarmı otomatik kurulmamış, …

Eskiden… Çıkmazdı sokak…

Çıkmazdı sokak, çıkan yanı da bakkaldı… musluklu varilden gaz satardı… koşardık biz, yorulmazdık, gün biterdi. Hep aynıydı ikilem; su ve terdi… meyveli ağaçların altında oynanırdı top; düşenler helaldi…İhtiyarların bisikletlerinin sele arkalarında büyük demir halkalar olurdu. Ağır ağır gidilirken onlardan tutulurdu. Yeni hiç bir şey görmezdik sanki; ya her şey eskiydi ya da biz her şeyden yeni… …

error: Content is protected !!