Gösteriliyor 112

Dünyayı Kalben Terketmek

İ’lem eyyühe’l-aziz! Dört şey için dünyayı kesben değil, kalben terketmek lâzımdır: 1. Dünyanın ömrü kısa olup, sür’atle zeval ve guruba gider. Zevalin elemiyle, visalin lezzeti zeval buluyor. 2. Dünyanın lezâizi zehirli bala benzer. Lezzeti nisbetinde elemi de vardır. 3. Seni intizar etmekte ve senin de sür’atle ona doğru gitmekte olduğun kabir, dünyanın ziynetli, lezzetli şeylerini hediye olarak kabul etmez. Çünkü dünya ehlince güzel addedilen şey, orada çirkindir. 4. Düşmanlar ve haşerat-ı muzırra arasında bir saat durmakla dost ve büyükler meclisinde …

Miraç Kandilimiz Mübarek Olsun

“Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir. Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullahın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur. Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur’ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde …

Dâr-ül-Hikmet-il-İslâmiye’nin (1918-1922) Çocuk Düşürme Hakkında Beyannamesi:

Fuhşun artması, münakehatın(nikahlanma) eksilmesi, sarî hastalıkların müstevli bir seyir alması, muharebelerin birbirini takip etmesi gibi bir çok âmillerin tesiri ile İslâm nüfusu müthiş bir surette azalıyor. Hayat mücadelesine atılan milletler için tabii görülecek bir hal varsa o da, mevcut nüfusların mütemadiyen artmasıdır. Medenî cemiyetlerden hangisinde olursa olsun bu artışın günün birinde durması hadisesi bile içtimaî …

Batılı Gözüyle Türkler- 12

Yazar, bilim adamı, gezgin, haritacı, oryantalist, mucit, diplomat ve su terazisinin mucidi; İngilizce , Yunanca , Latince , İbranice ve Arapça ve Türkçe olmak üzere doğu dillerine hakim olan Fransız Melchisédech Thévenot (1620-1692): Türkler çok yaşarlar ve az hasta olurlar. Bizim memleketlerdeki böbrek hastalıkları ve daha bir sürü tehlikeli hastalıkların hiçbirini bilmezler. Öyle zannediyorum ki, Türklerin bu mükemmel sıhhatlerinin başlıca sebeplerinin biri de sık sık hamama gitmeleri …

Davetin Edebleri ve İcabetin Sünnet Oluşu

Davet eden kimsenin salih insanları çağırması sünnettir. Zira bir kimseye yemek vermek, ona kuvvet vermek ve yardım etmektir. O halde fâsıka kuvvet vermek fıska (günaha) yardım etmek olur. Yemeğe zenginleri değil, fakirleri çağırmalıdır. Peygamberimiz buyurur ki: “Ziyafetlerin en fenası, zenginlerin çağırıldığı, fakirlerin mahrum bırakıldığı ziyafettir.“ Ziyafette, dost ve akrabalarını unutmamalıdır ki, aralarına soğukluk girmesin. Daveti, …

Dost ve Âhiret Kardeşleriyle Yemek Yemenin Üstünlüğü

Bil ki, âhiret dostlarına ziyafet çekmek birçok sadakadan daha faziletlidir. Zirâ hadiste: “Kıyâmet günü üç şeyden hesap yoktur: Biri, sahurda yenen yemekten, ikincisi iftarda yenen yemekten, üçüncüsü dostlarla yenen yemekten.” (El-Ezdî, Zuafa’da) buyurulmaktadır. Hasan-ı Basrî der ki: “Kıyâmet günü anaya babaya verilen şeylerin hesabı vardır, ama âhiret dostlarına verilen yemeğin hesabı yoktur.” Hz. Ali (r.a.) …

Yemek Esnasında Olan Edebler

Başta “Bismillah”, sonunda “Elhamdülillah” demelidir. En güzeli birinci lokmada “Bismillah”, ikinci lokmada “Bismillahirrahmanirrahim”. Başkasına hatırlatmak için Besmele’yi yüksek sesle okumalıdır. Yemeğe tuzla başlayıp tuzla son vermelidir. Hadiste gelmiştir. Zirâ böyle yapmakla başlangıçta yemek hırsını defedip, arzusuna aykırı bir lokma almış olur. Yemek yerken lokmayı iyi çiğnemeden yutmamalıdır. Bir lokmayı yutmadan diğerini almamalıdır. Hiçbir yemeğe kusur …

Mâlik-i Hakikîden gaflet

… Arkadaş! Mâlik-i Hakikîden gaflet, nefsin Firavunluğuna sebep olur. Evet, taht-ı tasarrufunda bulunan bütün eşyanın Mâlik-i Hakikîsini unutan, kendisini kendisine mâlik zannederek hâkimiyet tevehhümünde bulunur. Ve başkaları da, bilhassa esbabı, kendisine kıyas ile hâkim ve mâlik defterine kaydeder. Ve bu vesileyle, Allah’ın mülkünü, malını kendilerine taksim ederek ahkâm-ı İlâhiyeye karşı muaraza ve mübarezeye başlar. Halbuki, Cenâb-ı Hak tarafından insanlara verilen benlik ve hürriyet, ulûhiyet sıfatlarını fehmetmek üzere bir vahid-i kıyasî vazifesini görüyor. Maalesef, sû-i ihtiyar ile hâkimiyet ve istiklâliyete âlet ederek tam bir Firavun olur. Arkadaş! Bu ince hakikat, tam vuzuh ve zuhuruyla şöyle bana göründü ki: Gaflet suyu ile tenebbüt eden benlik, Hâlıkın …

Yemekten Önceki Edebler

Elini ve ağzını yıkamaktır. Zirâ âhiret azığı olan ibâdet için yemek yemekten önce el ve ağzını yıkamak; ibâdetten önce abdest almak gibi olur. Aynı zamanda elin ve ağzın temizliğine sebep olur. Hadiste gelmiştir ki: “Yemekten önce elini ve ağzını yıkayan kimse fakirlikten emin olur.” Yemeği sofra (yemek örtüsü) üzerine koymak, masa ve yemek tahtası üzerine …

Batılı Gözüyle Türkler- 11

1800’lerin ilk çeğreğinde İstanbul’a gelen ve yaklaşık 10 gibi bir süre kalan Fransız yazar ve gezgin Dr. A. Brayer: Müslüman Türkler arasında kibir ve gurur adeta meçhuldür. Kur’ânın en şiddetle men ettiği temâyüllerden biri de budur… İşte bundan dolayı Müslüman Türk’ün yürüyüşünde vakar ve ihtişam olmakla beraber kat’iyen kibir ve azamet yoktur… Yalnız bir şeyle, …

error: Content is protected !!