Gösteriliyor 85

Helâl, Haram ve Şüpheli Şeyler – 2

Helâl ve Haramın Dereceleri Helâlin bazı dereceleri vardır, hepsi bir değildir. Çünkü bazıları, bazılarından daha temizdir. Bunun gibi haramlar da bazıları bazılarından daha ağır ve daha pistir. Tıpkı bir hastaya hararetli şeyler zararlı olunca, harareti fazla olanın zararı fazla olur. Hararetin dereceleri çeşitlidir. Çünkü bal ile şekerin harareti bir değildir. Haram da böyledir. Müslümanların haram …

Helâl, Haram ve Şüpheli Şeyler – 1

Peygamberimiz buyurur ki: “Helâl aramak, her Müslümana farzdır.” Helâlin ne olduğunu öğrenmeden onu kazanmak mümkün değildir. Peygamberimiz buyurur ki: “Helâl de belli ve açıktır. Haram da belli ve açıktır. Bunların arasında ne olduğu bilinmeyen şüpheli şeyler vardır. Bunların etrafından dolaşanın harama düşme ihtimali vardır.” … Helâlin Sevap Ve Fazileti; Haramın Cezası Bil ki, Allah buyurur: …

Türkiye’de Cuma Namazı Kılınır mı?

Günümüzde bazı kimseler cuma namazının kılınabilmesi için halifenin izninin şart olduğunu ileri sürerek memleketimizde cuma namazı kılınamayacağını iddia etmekte ve cuma namazı kılan Müslümanları bu ibadetten vazgeçirmek için gayret göstermektedirler. Bu iddianın bir hakikati var mıdır? İddianın cevabına geçmeden önce şunu ifade edelim ki, cuma namazı Şeâir-i İslâmiyye’nin en büyüklerinden biridir. Ve farziyeti Kur’an, Hadis …

Türkiye Darü’l-Harb Midir?

Türkiye’nin “Darü’l-harb” olduğunu iddia edenlere ne dersiniz? Darü’l-Harb ve Darü’l İslâm nedir? Önce Darü’l-Harb ve Darü’l-İslâm mefhumlarının tariflerini vermekte fayda görüyoruz. Ö. Nasuhî Bilmen, Hukuk-u İslâmiye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamûsu’nda Darü’l İslâm ve Darü’l-Harb’i şöyle tarif eder: “Darü’l İslâm, Müslümanların hâkimiyeti altında bulunup Müslümanların emn ve eman içinde yaşayarak dinî vazifelerini ifa ettikleri yerlerdir. Müslümanlar …

Hazret-i Ali (R.A.)

Dördüncü halife olan Hz. Ali’nin (R.A.) künyesi Ebu’l-Hasan, lâkabı Haydar, yani Allah’ın Arslanıdır. Ünvanı ise, Emîrü’l-Mü’minîn’dir. Beş yaşından itibaren Resûlüllah Efendimizin yanında bulunmuş, O’nun zülâl-i marifetinden içmiş, ta’lim ve terbiyesinden geçmiş, feyz ve irfanından had safhada istifade etmiştir. İslam’a girenlerin üçüncüsüdür. Kadınlardan ilk Müslüman Hz. Hatice (R.Anha), erkeklerden Hz. Ebubekir (R.A.), çocuklardan ise Hz. Ali’dir. …

Hazret-i Osman (R.A.)

Hz. Osman (R.A) ve Resûl-i Ekrem’in (S.A.V.) dedeleri, beşinci cedleri olan Abdül-Menaf’da birleşir. Hz. Osman’ın (R.A) birçok yüksek hasletleri vardı. Hilkaten doğru, müstakim, halim, iffetli idi. Merhamet ve şefkatte eşsizdi. Allah’dan çok korkardı. Âlim idi, ârif idi, cömert idi. Peygamberimizin bir tek işaretiyle yüzlerce deveyi O’nun dâvasına bir anda feda etmişti. Hz. Osman (R.A) hiçbir …

Hazret-i Ömer (R.A.)

Hazret-i Ömer (R.A.), çâr-yâr-ı güzîn efendilerimizin ikincisidir. Hazret-i Ömer’in (R.A.) İslam’ın yayılmasında ve inkişafında hususi bir yeri vardır. O’nun İslamiyet’e girmesi, İslam’ın inkişafında bir dönüm noktası olmuştur. O zamana kadar Müslümanlar Hz. Erkam’ın (R.A.) evinde gizli ibadet ederlerdi. Bir perşembe gecesi Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyazda bulundu: “Ey Allah’ım! Ömer bin Hattâb ve …

Hazret-i Ebûbekir (R.A.)

Hz. Ebûbekir (R.A.), Resûlüllah Efendimizin (S.A.V.) birinci halifesidir. Asıl ismi Abdullah’dır. Câhiliye devrinde bile mümtaz bir şahsiyete sahipti. Muhitinin en itibarlı insanlarındandı. Tek sevmediği şey putperestlikti. İffetliydi, o zamanlarda bile fuhuş ve behimi arzulara iltifat etmeyen bir karakter taşıyordu.Ekser insanlar, müşkillerini ona çözdürürlerdi. Müdebbir ve hakîmdi; merkezî bir şahsiyetti. Şefkati itibariyle de müstesna idi. Nübüvvetten …

Osmanlı’ya Öneriler / Metternich (1773-1859)

İmparatorluk günden güne zayıflamaktadır. Niçin saklamalı? Onu bu hale düşüren sebeplerin başında Avrupalılaşma zihniyeti gelir. Bâb-ı Âliye tavsiyemiz şudur: Hükümetinizi dînî kanunlarınıza saygı esası üzerine kurunuz. Devlet olarak varlığınızın temeli, padişahla Müslüman teba arasındaki en kuvvetli bağ, dindir. Zamana uyun, çağın ihtiyaçlarını dikkate alın, idarenizi düzene sokun, ıslah edin! Ama yerine size hiç de uymayacak …

Mirac-ı Nebeviyeye (a.s.m.) dairdir

 İHTAR: Mirac meselesi, erkân-ı imaniyenin usulünden sonra terettüp eden bir neticedir. Ve erkân-ı imaniyenin nurlarından medet alan bir nurdur. Erkân-ı imaniyeyi kabul etmeyen dinsiz mülhidlere karşı, elbette bizzat ispat edilmez. Çünkü, Allah’ı bilmeyen, Peygamberi tanımayan ve melâikeyi kabul etmeyen veya semâvâtın vücudunu inkâr eden adamlara Miracdan bahsedilmez; evvelâ o erkânı ispat etmek lâzım geliyor. Öyle ise, biz, Miracda istib’âd ile vesveseye düşen bir mü’mini muhatap ittihaz ederek, ona karşı serd-i kelâm edip ara sıra, makam-ı istimâda olan mülhidi nazara alıp serd-i kelâm edeceğiz. Bazı …

error: Content is protected !!