Gösteriliyor 22

“Din Adamları” Hocalar Maaş Alabilirler mi?

Hocaların hemen hemen hiç bahsetmediği konulardan biri olan ve aslında nasihatin tesiri dahil birçok konunun da anahtarı olan; “din hizmeti mukabilinde ne umulabilir?” konusunu işlemek istedik. Hocalar maaş alabilirler mi? İdarecilerle hocaların yakın olmaları hadis-i şeriflerle men edilmişken; onların maaşlı kadrolu çalışanı olunması nasıl izah edilebilir? Allah için ömrünü adayan ve bu sebeple nafakasını temin …

Dört Çeşit Hastalık ve Tedavi Çareleri

Hâtime Şu hatime, dört çeşit hastalıkları beyan eder ve tedavi çarelerini gösterir. Birinci Hastalık Birinci hastalık: “Yeis”tir. Arkadaş! Amele ve tâate muvaffak olamayan azaptan korkar, ye’se düşer. Böyle bir me’yusun gözüne, dinî meselelere münafi ednâ ve zayıf bir emare, kocaman bir burhan görünür. Böyle birkaç emareyi elde eder etmez, diğer emarelerin sâikasıyla ilân-ı isyan ederek İslâm dâiresinden çıkar, şeytanın ordusuna iltihak eder. Binaenaleyh, a’mâle muvaffak olamayanlar, ye’se düşmemek için şu âyete müracaat etsin. قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذِينَ اَسْرَفُوا عَلٰۤى اَنْفُسِهِمْ لاَتَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللهِ اِنَّ اللهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ …

Ramazan-ı Şerife dairdir / Birinci Nükte

İkinci Risale olan İkinci Kısım  Ramazan-ı Şerife dairdir Birinci Kısmın âhirinde şeâir-i İslâmiyeden bir nebze bahsedildiğinden, şeâirin içinde en parlak ve muhteşem olan Ramazan-ı Şerife dair olan bu İkinci Kısımda, bir kısım hikmetleri zikredilecektir. Bu İkinci Kısım, Ramazan-ı Şerifin pek çok hikmetlerinden dokuz hikmeti beyan eden Dokuz Nüktedir. (1)شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِۤى اُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى للِنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِ  BİRİNCİ NÜKTE Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeâir-i …

Dünyayı Kalben Terketmek

İ’lem eyyühe’l-aziz! Dört şey için dünyayı kesben değil, kalben terketmek lâzımdır: 1. Dünyanın ömrü kısa olup, sür’atle zeval ve guruba gider. Zevalin elemiyle, visalin lezzeti zeval buluyor. 2. Dünyanın lezâizi zehirli bala benzer. Lezzeti nisbetinde elemi de vardır. 3. Seni intizar etmekte ve senin de sür’atle ona doğru gitmekte olduğun kabir, dünyanın ziynetli, lezzetli şeylerini hediye olarak kabul etmez. Çünkü dünya ehlince güzel addedilen şey, orada çirkindir. 4. Düşmanlar ve haşerat-ı muzırra arasında bir saat durmakla dost ve büyükler meclisinde …

Toplum ve Fert Arasındaki “Hak” İlişkisi

Toplum, malumunuz olduğu üzere fertlerden oluşur. Ancak “toplum” dendiğinde; bütün fertlerin bütün özelliklerini yansıtan homojen bir yapı anlaşılmamalıdır. Bunun yerine fertlerin muhtelif gruplaşmaları ve tercih birlikleriyle, gruplar halinde birlikte oluşturdukları yapı, “toplum” u daha iyi yansıtır diyebiliriz. Anayasal anlamda da bu grupların en üstünde “devlet” çatısı, fiili olarak bulunur. Devlet, diğer grupları kapsamakla birlikte fert …

Bir MİZAÇ Hasbihali

Mizaç; hem psikolojik hem de fizyolojik yapının mizaç üzerindeki etkisi açıdan eski çağlardan beri  tartışılan bir fıtrat niteliğidir. Bizim ele alacağımız yönü itibariyle ve en basit tabiriyle HUY veya HUYLAR diyebiliriz. Bu geniş konuyla ilgili olarak ortak nokta birleşen ve iki kısımda toplanan tanımları şöyle özetleyebiliriz: Birincisi : İrade dışı olan mizaç ; doğuştan sahip olunan …

Azınlıktaki sapkınlar, nasıl çoğunluk oluyor?

Bizim “sapkınlar” olarak karşılığını ifade ettiğimiz bu güruhun asıl ifadeleri “ehl-i dalâlet, ehl-i tuğyan”. Yani; yoldan çıkanlar, azgın ve sapkın kimseler, Allah’ın emirlerine aykırı harekette bulunan günahkarlar, azınlıkta bilse olsalar, ehl-i İslâmın bazı tavırları ile çoğunluk hükmüne geçerler. Son günlerdeki yazılarımda, bu güruhtan gündeme taşınan bazı fertlere özellikle temas ediyorum. Çünkü bu tip sapkınlar, AKlanmak …

İkinci Lem’a

اِذْ نَادٰى رَبَّهُۤ اَنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ  SABIR KAHRAMANI Hazret-i Eyyûb aleyhisselâmın şu münâcâtı(Enbiya Suresi/83), hem mücerreb, hem tesirlidir. Fakat, âyetten iktibas suretinde, bizler münâcâtımızda رَبِّۤى اَنِّى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ demeliyiz. Hazret-i Eyyûb aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki: Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfâtını düşünerek, kemâl-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra, yaralarından tevellüt eden kurtlar kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i İlâhiyenin mahalleri olan kalb …

Kader Risalesi/Hâtime

Eski Said’in serkeş, müftehir, mağrur, ucüblü, riyakâr nefsini susturan, teslime mecbur eden Beş Fıkradır. BİRİNCİ FIKRA: Madem eşya var ve san’atlıdır. Elbette bir ustaları var. Yirmi İkinci Sözde gayet kat’î ispat edildiği gibi, eğer herşey birinin olmazsa, o vakit herbir şey bütün eşya kadar müşkül ve ağır olur. Eğer herşey birinin olsa, o zaman bütün eşya bir şey kadar âsân ve kolay olur. Madem zemin ve âsumânı birisi yapmış, yaratmış. Elbette, o pek hikmetli ve çok san’atkâr Zât, zemin ve âsumânın meyveleri ve …

Yirmi Altıncı Sözden/ Dördüncü Fıkra:

Hakikat ilmini, hakikî hikmeti istersen, Cenab-ı Hakkın marifetini kazan. Çünkü, bütün hakaik-ı mevcudat, ism-i Hakkın şuaatı ve esmasının tezahüratı ve sıfâtının tecelliyatıdırlar. Maddî ve manevî, cevherî, arazî her bir şeyin, her bir insanın hakikati, birer ismin nuruna dayanır ve hakikatine istinad eder. Yoksa, hakikatsiz, ehemmiyetsiz, bir surettir. Yirminci sözün ahirinde, şu sırra dair bir nebze …

error: Content is protected !!