Gösteriliyor 6

İmanın Hakikatiyle İlgili Alkame Hadisi

Alkame b. Hâris (r.a) anlatıyor: “Kavmimden yedi kişinin yedincisi olarak Allah Resûlüne (a.s.m)geldim. Kendisine selâm verdik, selâmımıza mukabelede bulundu. Kendisiyle konuştuk. Konuşmalarımız hoşuna gitti. Aramızda geçen konuşma şöyleydi: “Siz necisiniz?” diye sordu. “Müminleriz!” dedik. “Peki, her sözün bir hakikati vardır, imanınızın hakikati nedir?” dedi. “On beş haslettir. Şöyle ki: Beşini sen bize emrettin, beşini elçilerin …

Hazret-i Ali (R.A.)

Dördüncü halife olan Hz. Ali’nin (R.A.) künyesi Ebu’l-Hasan, lâkabı Haydar, yani Allah’ın Arslanıdır. Ünvanı ise, Emîrü’l-Mü’minîn’dir. Beş yaşından itibaren Resûlüllah Efendimizin yanında bulunmuş, O’nun zülâl-i marifetinden içmiş, ta’lim ve terbiyesinden geçmiş, feyz ve irfanından had safhada istifade etmiştir. İslam’a girenlerin üçüncüsüdür. Kadınlardan ilk Müslüman Hz. Hatice (R.Anha), erkeklerden Hz. Ebubekir (R.A.), çocuklardan ise Hz. Ali’dir. …

Hazret-i Osman (R.A.)

Hz. Osman (R.A) ve Resûl-i Ekrem’in (S.A.V.) dedeleri, beşinci cedleri olan Abdül-Menaf’da birleşir. Hz. Osman’ın (R.A) birçok yüksek hasletleri vardı. Hilkaten doğru, müstakim, halim, iffetli idi. Merhamet ve şefkatte eşsizdi. Allah’dan çok korkardı. Âlim idi, ârif idi, cömert idi. Peygamberimizin bir tek işaretiyle yüzlerce deveyi O’nun dâvasına bir anda feda etmişti. Hz. Osman (R.A) hiçbir …

Hazret-i Ömer (R.A.)

Hazret-i Ömer (R.A.), çâr-yâr-ı güzîn efendilerimizin ikincisidir. Hazret-i Ömer’in (R.A.) İslam’ın yayılmasında ve inkişafında hususi bir yeri vardır. O’nun İslamiyet’e girmesi, İslam’ın inkişafında bir dönüm noktası olmuştur. O zamana kadar Müslümanlar Hz. Erkam’ın (R.A.) evinde gizli ibadet ederlerdi. Bir perşembe gecesi Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyazda bulundu: “Ey Allah’ım! Ömer bin Hattâb ve …

Hazret-i Ebûbekir (R.A.)

Hz. Ebûbekir (R.A.), Resûlüllah Efendimizin (S.A.V.) birinci halifesidir. Asıl ismi Abdullah’dır. Câhiliye devrinde bile mümtaz bir şahsiyete sahipti. Muhitinin en itibarlı insanlarındandı. Tek sevmediği şey putperestlikti. İffetliydi, o zamanlarda bile fuhuş ve behimi arzulara iltifat etmeyen bir karakter taşıyordu.Ekser insanlar, müşkillerini ona çözdürürlerdi. Müdebbir ve hakîmdi; merkezî bir şahsiyetti. Şefkati itibariyle de müstesna idi. Nübüvvetten …

Mirac-ı Nebeviyeye (a.s.m.) dairdir

 İHTAR: Mirac meselesi, erkân-ı imaniyenin usulünden sonra terettüp eden bir neticedir. Ve erkân-ı imaniyenin nurlarından medet alan bir nurdur. Erkân-ı imaniyeyi kabul etmeyen dinsiz mülhidlere karşı, elbette bizzat ispat edilmez. Çünkü, Allah’ı bilmeyen, Peygamberi tanımayan ve melâikeyi kabul etmeyen veya semâvâtın vücudunu inkâr eden adamlara Miracdan bahsedilmez; evvelâ o erkânı ispat etmek lâzım geliyor. Öyle ise, biz, Miracda istib’âd ile vesveseye düşen bir mü’mini muhatap ittihaz ederek, ona karşı serd-i kelâm edip ara sıra, makam-ı istimâda olan mülhidi nazara alıp serd-i kelâm edeceğiz. Bazı …

error: Content is protected !!