Gösteriliyor 3

Yirmi Altıncı Sözden/ Dördüncü Fıkra:

Hakikat ilmini, hakikî hikmeti istersen, Cenab-ı Hakkın marifetini kazan. Çünkü, bütün hakaik-ı mevcudat, ism-i Hakkın şuaatı ve esmasının tezahüratı ve sıfâtının tecelliyatıdırlar. Maddî ve manevî, cevherî, arazî her bir şeyin, her bir insanın hakikati, birer ismin nuruna dayanır ve hakikatine istinad eder. Yoksa, hakikatsiz, ehemmiyetsiz, bir surettir. Yirminci sözün ahirinde, şu sırra dair bir nebze …

Yirmi Altıncı Sözden

Elhâsıl: Madem hayat Esma-i Hüsnâ’nın nukuşunu gösterir; hayatın başına gelen her şey hasendir. Meselâ, gayet zengin, nihayet derecede sanatkâr ve çok sanatlarda mahir bir zat, âsâr-ı sanatını, hem kıymettar servetini göstermek için, adî bir miskin adamı, modellik vazifesini gördürmek için, bir ücrete mukabil, bir saatte murassa, musanna, yaptığı gömleği giydirir, onun üstünde işler ve vaziyetler …

Bir Yaşam Hasbihali

Varlık âlemini ve çevresini iki akım zapt altına almak için ellerinde olanı ortaya koyuyor. Bu iki akım bu zabt-ı rabt hadisesi için güdülecek güruhu kendine davet eder. Öneri ve tekliflerini sunarlar. Akımın birisi, tüm varlık âlemini güçlü bir iradenin kendinde bulunan nitelikleri sergilediği bir âlem olarak tarif eder. Bu tarifin akabinde ise bu teşhirdeki amaçtan …

error: Content is protected !!