Gösteriliyor 2

Dâr-ül-Hikmet-il-İslâmiye’nin (1918-1922) Hayâ ve Nâmus Hakkında Beyannamesi:

İnsanlığın muhterem tanıdığı fazıl seciyelerden hiçbirini ihmal etmemek, hepsini rasih melekeler haline getirebilmek öyle bir gayedir ki insanlıkta tekamül ancak ona yetişmekle kaimdir. Ahlâkî noksanlıklar saf ve temiz insanlara va’d olunan o gayeden, o nihaî saadetten ebediyyen mahrumiyeti intaç eder. Yalnız ahlak kanununu en ince noktalarına varıncaya kadar mutlak itaat olunanı bilmek insanlar için bir …

Artık “özgür” müyüz?

Müslümanlar olarak, dünyanın farklı yerlerinde zulümlere maruz kalıyoruz. Bu durum, Peygamber Efendimiz (a.s.m) döneminde de fiziksel şiddet, hakaret, ambargo dahil her alanda yaşanmıştı şimdi de maalesef yaşanıyor. Sadece bir kişi yani Efendimiz (a.s.m.) ile başlayan bu hak uğruna bedel ödeme, haktan taviz verilmediğinde, sosyolojik bütün dönemleri gölgede bırakacak şekilde bir aydınlanma destanına dönüştü. Şu anda …

error: Content is protected !!